Her Sabah
Gece olduğunda ve herkes uyuduğunda
Uyumayan duygular ayakta kalır
Seni çıldırtırcasına çöker göz kapaklarına
Kalbinin atışı değişir
Kalp krizi geçirdiğini zannedersin
Sandığın cehennemidir bu dünyanda
Parmağın ağzına gider
Ya da bir kadeh olur ellerinde
Bir şekilde yersin tırnaklarını
İsyan ettiklerin gelir gözlerinin önüne
Dişlersin onları kendi bedeninde
Sen bunlarla uğraşırken sabah olur
Sen seçersin yeni günde
Cenneti ya da cehennemi
Neyi seçersen seç
O senin sabahındır
Her gün gece olur
Sonra sabah
Sen her gün seçersin
Cennetini ya da cehennemini
Tankut ÖZTUNA
Akşamcı
İçindeki ateş sönmesin diye
Her akşam iki kadeh benzin döker acılarına
Sanmasınlar akşamcıla
Unutmak için içer
Elinde kalan bir tek o aşkların acıları
Onlar da olmasa nesi kalır akşamcının
Ölümün yarısıdır uyku
İki kadeh hızlandırır ölümü
Bu bir intihar gibi gözükse de
Hayatıdır akşamcının
Tankut ÖZTUNA
AYRILIK
Bir yaz sabahıydı
Bir huzur sabahıydı doğduğumda
Kuşlar ötüyorduIssız sessiz karanlık bir yoldu
Babam bekliyordu beni
Yanlızca
Babam ve sen
Sevginiz ve sıcaklığınız.
Nelerden bahsettiğinizi
Hatırlamıyorum ama
Benim mutsuzluğummuş tartıştığınız
Kumsalda oturdum
Siz ayrıldıktan sonra
Yanlızlığıma ağladım
Bilseydim sensizliğin böyle zor olduğunu
Kumdan kaleler yapar İçine saklanırdım anne
Daha çok öperdim seni
Kokunu içime çekerek
Avuturdum kendimi
Halen perdelerle oynuyorum biliyor musun?Arkasından sen çıkarsan diye
Babam içine gömdü yalnızlığını
Halen seviyor biliyorum seni
Ona sorsan Saçları ele veriyor yalanlarını
Bir garip oldu senden sonra
Suskunlaştı
Özledim aşkınızın masallarını.
Anne sana kızmazdım
Bana yaşattığı sensizlik için
Ve sensizliğim için
Mutlululuğumu bir bitki gibi
Çekip almazdın sen toprağından
Yanımda olsaydın,
Sana hayatın hayal kurmayacak kadar riskli
Denizin göründüğü gibi sessiz olmadığını
Yalnızlığın ne kadar zor
Mutsuzluğun ne kadar acı olduğunu
Anlatırdım
Daha bu yaşımda
Yakamozları saymaktan yoruldum
Geri geleceğin yılları sayarcasına
Peri masalarında uyuturdun beni
O masallarda
Anlatmadın ki annesiz kalacağımı
Nasıl bıraktın gittin
Nasıl unuttun beni
Kumlara uzanıp denizi seyrederdik
Dalgalarla oynaşırdık sen ve ben
Artık denizi sevmiyorum
Ayrılık koktuğu için
Sahte bir sürü anım
Bir de sahte gülüşüm kaldı
Sen gittiğinden beri.
Anıların sıyrılmadı yıllarımdan
Bir ihtiyar gibi yas tuttum ardından
Küçücük yüreğimle.
BirgünBeni ister
Beni özler
Pişman olursan
Zarfa koyVe bana gönder
Gözyaşlarını.
Hüseyin Aykut ÖZTUNA 20/03/2012